Karar yazarı İbrahim Kahveci, memurların zam görüşmelerine yönelik olarak, “Kamuda maaş farkı çok olunca gençlerin tek hayali KPSS oluyor; yani ülkenin girişimcilik ruhu çöküyor. Tek hayali KPSS olan bir yeni nesil ile bu ülke nasıl kalkınsın? O zaman kamu-özel maaş farkını kapatmamız gerekiyor” dedi.
Memur maaşları ve yapılacak zamma yönelik 3 noktanın tartışılabileceğini söyleyen Kahveci, şu ifadeleri kullandı:
“Bu tabloda 3 şeyi tartışabiliriz: 1-) İlk olarak genel maaş düzeyini… Benim hesabıma göre yarı yıl zammı öncesi ortalama memur maaşı 64.144 TL’ydi. Yarıyıl zammı ile ortalama memur maaşı 74.131 TL’ye yükseldi. Bu maaş Türk-İş’in açıkladığı (Temmuz 2025) yoksulluk sınırı olan 86.036 liranın altında.
Elbette hayır.
2-) Tartışmamız gereken ikinci madde ise maaş farklılıkları. Mesela vaiz öğretmenden daha mı çok maaş almalı? Ya da polis?
3-) Tartışılacak 3. konu ise maaş kademeleri. Yani bir meslek ile diğer meslek maaş farkı kadar, aynı meslekte tecrübeye verilecek maaş farkı da önemli. İşe yeni başlayan bir memur ile 30 yıllık memur maaşı ne kadar farklı olmalı?
Şimdi gelelim diğer ana meseleye.
‘Memur yoksulluk sınırında çalışmasın’ diyoruz ama işçi açlık sınırı altında çalışıyor!
Bugün ülkemizde asgari ücret 22.105 lira. Bunun yanında 4/a statüsünde çalışılan özel sektör maaşlarının ortalaması ise 37.178 lira.
Yani özel sektörde yoksulluğa değil, tersine açlığa çalışılıyor. (Temmuz ayında Türk-İş açlık sınırı 26.413 lira.
Burada sorun nedir? Elbette özel sektör maaşlarının çok düşük olması.
Peki, memur maaşlarını artırınca özel sektörde maaşlar artıyor mu? Hayır.
Kamuda maaş farkı çok olunca gençlerin tek hayali KPSS oluyor; yani ülkenin girişimcilik ruhu çöküyor.
Tek hayali KPSS olan bir yeni nesil ile bu ülke nasıl kalkınsın?
O zaman kamu-özel maaş farkını kapatmamız gerekiyor. Bu farkı asgari ücrete endeksleyerek değil, özel sektör ortalama ücrete endeksleyerek belirlememiz gerekiyor.”
Yazının tamamı için